Türkiye’nin ilk uzay yolcusu olarak seçilen , Türk Hava Kuvvetleri’nde askerî pilot olan Alper Gezeravcı (d. 2 Aralık 1979; Silifke, Mersin)  Ax-3 misyonu kapsamında İspanyol, İtalyan ve İsveçli astronotlarla birlikte 14 gün süresince Uluslararası Uzay İstasyonu’nda görev yapacak.

Peki Alper Gezeravcı Kimdir?

Türk Hava Kuvvetleri’nde savaş pilotu olarak görev yapan Gezeravcı, T-41, SF-260, T-37, T-38, F-5, KC-135 ve F-16 gibi birçok uçakta toplam 15 yıl uçuş deneyimine sahiptir. Ayrıca, yedi yıl süreyle Türk Hava Yolları’nda kaptan olarak görev yapmıştır. Gezeravcı, aynı zamanda bir uçuş lideri, uçuş güvenliği görevlisi ve ticari havayolu kaptanı olarak da görev almıştır.

Gezeravcı Türkiye’nin Adana şehrindeki 10. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda Standartlaştırma Filo Akademik Kanat Komutanı olarak atanmıştır. Bu görev kapsamında, filonun standartlaştırılması ve değerlendirilmesinden sorumlu olmuş, tüm eğitim belgelerini Hava Kuvvetleri standartlarına uygun bir şekilde düzenlemiş, F-16 ve KC-135R pilotlarına check rides öncesinde sınavlar vermiş ve filo belgelendirme standartlarını denetlemiştir.

Spor tutkunu olan Gezeravcı, sualtı dalışı, yelkenli seyahat, kamp yapma, rafting ve dağ yürüyüşleri gibi birçok aktiviteyle ilgilenir ve askeri eğitimi kapsamında çeşitli hayatta kalma eğitim kurslarına ve askeri görevlere katılmıştır.

Gezeravcı, tarihi Ax-3 Görevi’nde (Axiom Görevi 3) yer alacak ilk Türk astronot olarak bu fırsattan onur duyduğunu ve heyecanlandığını ifade etmektedir. Gezeravcı, Ax-3 için misyon uzmanı olarak görev alacaktır.

Alper Gezeravcı, 14 gün boyunca Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 13 bilim misyonunu gerçekleştirmek üzere ekipte yer alıyor.  Uzaya gönderilen Türk astronot, kanserden, bağışıklık hücrelerine, alglerden, propolise kadar çeşitli konularda literatüre katkı sağlayacak 13 farklı bilimsel deneyi gerçekleştirecek.

GERÇEKLEŞTİRECEĞİ BİLİMSEL DENEYLER

Gezeravcı da süreç boyunca uzayda 13 bilimsel deneye imza atacak. Çalışmalar TÜBİTAK UZAY, Axiom Space ve NASA ile koordineli şekilde yürütülecek.

• İLK DENEY  “EXTREMOPHİLE “

İlk Türk astronot Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki ilk deneyi kapsamında, tuz stresine maruz bırakılan bitkileri araştıracak. Deney kapsamında, uzayda ve dünya üzerinde yetiştirilen “A. thaliana” ve “schrenkiella parvula” bitkilerinde yeni nesil dizileme (RNA-seq) ile transkriptomun belirlenmesi ve mikro yerçekiminde glikofitik ve halofitik bitkilerin tuz stresine verdikleri fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırılması hedefleniyor.

• gMETAL

gMETAL Katı fazdaki parçacıkların bir akışkan içindeki dinamiğine yerçekimsiz ortam etkisine denir.Uzayda, yerçekimi etkisi düşük olduğundan, maddeler ve malzemeler farklı şekillerde davranabilir. Örneğin, malzemelerin şekli ve özellikleri, yerçekimi olmadığı için daha farklı bir şekilde gelişebilir. Ayrıca, metallerin işlenmesi ve üretilmesi gibi endüstriyel süreçler, yerçekimsiz ortamlarda farklı zorluklarla karşılaşabilir. Bu görev ile katı-akışkan karşımlar yerçekimsiz ortamda gözlemlenecek.

• METABOLOM

Uzayda gerçekleştirilen metabolom analizi, astronotların sağlık durumunu, enerji metabolizmasını, beslenme durumunu ve stres yanıtlarını anlamak amacıyla kullanılan bir araştırma alanını ifade eder.Bu analizler, uzay görevlerinde astronotların sağlık durumunu takip etmek, beslenme stratejilerini belirlemek ve uzayda geçirilen süre boyunca ortaya çıkabilecek metabolik değişiklikleri anlamak için önemli bilgiler sağlar.

• UYNA: UZAY İÇİ YENİ NESİL ALAŞIMALAR

Uzay içinde kullanılan yeni nesil alaşımlar, özellikle uzay endüstrisi için tasarlanan ve geliştirilen malzemelerdir. Bu alaşımlar, uzaydaki zorlu koşullara dayanıklılık göstermek, hafif olmak, yüksek mukavemet ve dayanıklılığa sahip olmak gibi özellikleri sağlamak amacıyla tasarlanmıştır.Bu görevle birlikte, yeni nesil malzeme geliştirme yeteneği kazanmak ön planda tutulmuştur.

• PRANET

Propolis maddesinin mikro yerçekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisi araştırılacak. Uzayda mikro yerçekimi koşullarında antimikrobiyal etkinin nasıl değiştiğini anlamak ve gelecekteki uzay görevlerinde kullanılacak sağlık stratejilerini geliştirmek açısından önemli.Bu tip çalışmalar, hem uzay biyolojisi hem de mikrobiyoloji alanlarına katkıda bulunabilir.

• MİYOKA: Mikro Yerçekimi Ortamında Kurşunsuz Lehimleme Araştırması

  Mikro yerçekimi ortamında kurşunsuz lehimleme araştırması, uzayda elektronik bileşenlerin montajı ve lehimlenmesi için uygun malzemelerin ve tekniklerin geliştirilmesini amaçlar. Bu amaç doğrultusunda gerçekleştirilecek deney raporlanarak bilim dünyasına sunulacak. Kurşunsuz lehimleme, çevresel düzenlemeler ve sağlık endişeleri nedeniyle geleneksel kurşun içeren lehimin yerine kullanılan bir lehimleme yöntemidir.

• MESSAGE: MİKROYERÇEKİMİ İLİŞKİLİ GENETİK BİLİM MİSYONU

  Mikroyerçekim ile ilişkili genetik bilim misyonları, uzayda mikro yerçekimi koşullarında organizmaların genetik ifadesi ve davranışlarını anlamaya yönelik araştırmaları içerir.Bu tür misyonlar, genetik değişikliklerin ve adaptasyonların mikro yerçekimi ortamında nasıl gerçekleştiğini anlamak ve uzun süreli uzay görevlerine insanlığın hazırlık yapmak amacını taşır.

• MİYELOİD

  Miyeloid, hematopoetik (kan hücresi oluşturan) sistemin bir bölümünü ifade eden bir terimdir. Miyeloid hücreler, kemik iliğinde oluşan kan hücrelerinden türetilen ve bağışıklık sistemi ile kan dolaşımına katılan hücrelerdir.Bu araştırma, uzay görevindeki astronotların sağlığı ve bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini değerlendirmeyi amaçlar. Mikro yerçekimi koşulları, biyolojik sistemler üzerinde çeşitli etkiler yapabilir ve bu etkilerin bağışıklık sistemi hücreleri üzerinde etkisi özellikle önemli olabilir.